Betül Can Anadolu Lisesinde Bahar
SEÇTİĞİMİZ YAZARLAR
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali , Türk yazar ve şair. Edebî kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de romanlarıyla ön plana çıktı; romanlarında uzun tasvirlerle ele aldığı sevgi ve aşk temasını, zaman zaman siyasi tartışmalarına gönderme yapan anlatılarla zaman zaman da toplumsal aksaklıklara yönelttiği eleştirilerle destekledi. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940) ve Kürk Mantolu Madonna (1943) romanları Türkiye'deki edebiyat çevrelerinin takdirini toplayarak hem 20. yüzyılda hem 21. yüzyılda etkisini sürdürdü.
Süleyman Tarık Buğra
Süleyman Tarık Buğra, Türk gazeteci, roman, hikâye, oyun ve fıkra yazarı. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının tanınmış yazarlarındandır. Çok yönlü bir yazar olan Buğra, özellikle romanlarıyla tanınır. 1991'de devlet sanatçısı unvanı almıştır.
Halide Edib Adıvar
Halide Adıvar, Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen. Halide Onbaşı olarak da bilinir. Halide Edib, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş hatiptir
Halit Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve Cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bazı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır. Servet-i Fünûn edebiyatının en büyük nesir ustası kabul edilir. İlk büyük Türk romanı olarak kabul görmüş Aşk-ı Memnû’nun yazarıdır.
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin, Cumhuriyet dönemi edebiyatında önemli bir yeri olan Çalıkuşu, Yeşil Gece ve Anadolu Notları gibi eserlere imza atmış Türk roman, öykü ve oyun yazarıdır. Müfettişlik görevi ile Anadolu'da gezdiği için Anadolu insanını yakından tanımıştır.
Peyami Safa
Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ve Yalnızız gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana çıktı. Yaşamı ve fikrî hayatındaki değişimlerini eserlerine de yansıttı. Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme aldı
SEÇTİĞİMİZ KİTAPLARI
Kürk Mantolu Madonna
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda. Babasının isteğiyle Berlin’e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır.
Bir Alıntı: Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde ,fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Küçük Ağa
Milli Mücadele dönemine merkezden değil, bir kasabadan bakan, o dönemin Türk toplumunun yaşadığı zorluklara, acılara, ihanetlere değinen ve bütün bu zor şartlar altında kurtuluş mücadelesi veren Kuvâ-yi Milliye'yi konu edinen roman, Tarık Buğra'nın önemli yapıtlarından bir tanesidir.
Bir Alıntı: "İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu, mağara devri, taş devri hortluyor Minas Efendi. Bu bütün tarih boyunca böyle olmuş, böylece de gidecek."
Ateşten Gömlek
Ayşe’nin kocası ve çocukları, İzmir’in işgali sırasında Rumlar tarafından öldürülür. Olaydan yaralı kurtulan Ayşe, İstanbul’daki kardeşinin yanına gider. O dönemde İstanbul’da düzenlenen Milli Mücadele mitinglerinden sonra Ayşe, Cemal, Peyami, İhsan Anadolu’ya giderek Kuvayi Milliye’ye katılır. Ayşe, hemşire olarak gönüllüler, hastalarla ilgilenir. Bu sırada İhsan ve Peyami, Ayşe’ye âşık olmaya başlar. Bir aşk üçgeni oluşur. İşte o zaman “Ateş Gömlek” kendini göstermeye başlar.
Bir Alıntı:İngiliz kadınına hakaret etti diye Hintliyi, İngilizler dört ayak hayvan gibi yerde yürütmüşlerdi. Türk kadınının ululuğunu çekemeyenlere, yerde sürdürenlere karşı ordumuz aynı tutkuyla ceza vermeyi istemeyecek mi? Kadınına hakareti, bayrağına hakaret gibi düşünmüyor mu?
Mai ve Siyah
Romanda okurun ilk olarak tanışacağı kişi Ahmet Cemal’dir. Ahmet Cemal, babasının yaşadığı sırada büyük hayalleri olan ve gerçekleştirebilmek için yoğun çaba harcayan bir gençtir. Babasının beklenemeyen ölümünden sonra ise boyunu aşan sorumluluklar nedeniyle hepsi, yıkılan ve yok olan hayallere dönüşür.
Bir Alıntı: İnsan, keder ve sevinç zamanlarında kalbinin tahammülünden fazlasını diğer hassas bir kalple paylaşmak ister.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Roman psikolojik ve sosyal tahlilleriyle Türk edebiyatının önde gelen eserlerinden biridir. Romanın ana temasında karşılaştığı birtakım olayları materyalist ve pozitivist bir dünya görüşü ile açıklamaya çalışan gencin bunu başaramaması sonucunda düştüğü şüphe ve bohem durumu vardır.
Bir Alıntı: - Ben bu koltukta otuz iki sene oturdum. Kaçtım insanlardan. Her şeyi sildim. Ruhumun dibine indim. Ve... Onu gördüm. Şimdi... Sen de göreceksin.
Çalıkuşu
Romanda, İstanbul köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride'nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu'da şehir şehir dolaşması anlatılır.
Bir Alıntı: “Doğru değil; Ümit verdikten sonra gitmek doğru değil.”
SEÇTİĞİMİZ ŞAİRLERİ
Orhan Veli Kanık
Takma Adı : Şiiri Sokağa Taşıyan Şair
Orhan Veli Kanık, daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Melih Cevdet ve Oktay Rıfat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı.
Edip Cansever
İstanbul Erkek Lisesini bitirdi. Yüksek Ticaret Okulu'ndan ayrılıp ticaret hayatına atıldı. Kapalıçarşı'da antikacılık yaptı. 1986 yılında İstanbul'da öldü. İlk şiiri Mart 1944'te İstanbul dergisinde çıktı. 1951'de Nokta adında bir edebiyat dergisi çıkardı.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar, Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir. Cumhuriyet neslinin ilk öğretmenlerinden olan Ahmet Hamdi Tanpınar; "Bursa'da Zaman" şiiri ile geniş bir okuyucu kitlesi tarafından tanınmış bir şairdir.
Atilla İlhan
Attilâ Hamdi İlhan, Türk şair, romancı, düşünür, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmen. Entelektüel çalışmalarıyla Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuştur.
Özdemir Asaf
11 Haziran 1923 tarihinde Ankara'da doğdu. Asıl adı Halit Özdemir Arun'dur. Babası Mehmet Asaf Şura-yı Devlet'in üyelerindendir. Babasının öldüğü yıl, 1930, Galatasaray Lisesi'nin ilk kısmına girdi. 1941 yılında 11. sınıfta, bir ek sınavla Kabataş Erkek Lisesine geçip 1942 yılında mezun oldu. Hukuk Fakültesine, İktisat Fakültesine ve bir yıl Gazetecilik Fakültesine devam etti. Bu arada Tanin ve Zaman gazetelerinde çalıştı ve çeviriler yaptı.
İlk yazısı Servet-i Fünûn (Uyanış) dergisinde çıktı. 1951 yılında Sanat Basımevi'ni kurdu ve kitaplarını Yuvarlak Masa Yayınları adı altında yayımladı. 1962'de Mehmet Ali Aybar öncülüğünde kurulan Temel Hakları Yaşatma Derneği'nin kurucularından oldu.
SEÇTİĞİMİZ ŞİİRLERİ
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Orhan Veli Kanık
Ben Sana Mecburum
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski İstanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun
belki Haziranda mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..
Atilla İlhan
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Özdemir Asaf
Rıhtımda Uyuyan Gemi
N’olur bir sabah vakti
Çağırsa bizi sonsuzluk
Birden demir alsa gemi
Başlasa güzel yolculuk.
Yırtılan yelkenler gibi
Enginle baş başa kalsak.
Ve bir şafak serinliği
İçinde, uykuya dalsak.
Rıhtımda uyuyan gemi
Hatırladın mı engini?
Gidip de gelmeyenleri
Beyhude bekleyenleri?
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bitti O Sevda ...
Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir koru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekiği gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Edip Cansever
Kaynakça: Wikipedia , Kitap diyarı ,edebiyat.k12, şiir.me, 1000kitap,netinceleme.com,